Değişimin ve gelişmenin, teknolojiden eğitime her alanda toplumda çok hızlı olduğu bir yüzyılda yaşıyoruz. Dolayısıyla yaşadığımız yüzyılda toplumda bir değişim gerçekleşmesi için durup beklemektense harekete geçmek daha önem taşıyor. Temel görevlerini yerine getiren bir vatandaştan ibaret olmak yerine yaşadığımız toplumu daha iyi hale getirebileceğimiz konusunda aktif olmak daha da önemlidir. Dolayısıyla günümüzde öne çıkan bir kavram ortaya çıkmıştır: Aktif vatandaşlık.
Vatandaşlık dönemden döneme evrim geçiren bir kavram olmuştur. Vatandaşlık kavramına dair yapılan araştırmalar sonucunda geçmişten günümüze toplumsal yaşama bakıldığında bireylerin, vatandaş olarak bile görülmediği kölelik düzeninden yönetimin tek kişiye ait olduğu mutlak monarşi dönemine, mutlak monarşi döneminden bireylerin sömürülmeye, baskıya karşı artık dayanamadığı ve isyan ettiği ihtilal zamanlarına, vatandaşlık kavramı her dönemde farklı bir anlam ifade etmiştir. İnsanlar zaman içerisinde sahip oldukları ve olmaları gereken haklarına dair farkındalık sahibi olmuş ve bu haklarını kazanmak için mücadele etmişlerdir. Günümüzde ise artık hem bireylerin haklarına önem verilen hem de bireylerin yaşadıkları topluma dair katkı sağlayabileceği şeylere dair sorumluluk ve farkındalıklarının da önem kazandığı aktif vatandaşlık kavramı öne çıkmaktadır.
Aktif vatandaşlığın net bir tanımı olmamakla birlikte aktif vatandaşlığı, bireylerin kendi sahip oldukları hakların bilincinde olan, yaşadıkları toplumdaki mevcut durum ve sorunlara ilgili ve bu konulara dair çözüm geliştirmeye odaklı, bu şekilde de hem kendi hem de yaşadıkları toplumdaki bireylerin yaşam kalitelerini de yükseltmede etkili vatandaş şeklinde tanımlayabilirim. Yani aktif vatandaşlık sadece temel zorunlu vatandaşlık görevlerini yerine getirmek değil ek olarak, yaşanılan topluma faydalı olabilmeyi öne çıkartarak katılımı esas alır. Bundan dolayı aktif vatandaşlık sadece temel görevimiz olan oy kullanmaktan ibaret değil küresel ısınmadan cinsiyet eşitliğine, işsizlikten toplumdaki dejavantajlı bireylere, şiddetten yoksulluğa pek çok toplumsal konuda neler yapılabileceğini düşünüp, tartışıp ve harekete geçme noktasında da bir şeyler yapmayı içerir. Aktif vatandaşlık toplumda mevcut olan adaletsizlikler, eşitsizlikler için harekete geçmekten, toplumda yardıma ihtiyacı olan bireylere destek olmaya, yaşadığı çevreyi korumak gibi pek çok noktada aktif rol almaktır. Yaşadığımız apartmanda maddi ihtiyacı olan birine destek olmaktan sokakta yerde gördüğümüz çöpü alıp çöpe atmak gibi basit şeyler de sivil toplum kuruluşlarına üye olup daha organize ve geniş çaplı değişiklikler yaratmak da birer aktif vatandaşlık örneğidir.
Vatandaşlık kavramı sadece kişinin devletle arasındaki değil aynı zamanda yaşadığı toplumla da arasındaki bir bağdır. Dolayısıyla kişinin yaşadığı topluma dair farkındalığının olması ve yaşadığı toplumun politik, sosyal, kültürel, sosyolojik pek çok açıdan gelişmesini önemsemesi ve bu konularda yaşadığı toplumu ileri götürecek davranışlar sergilemesi hem kendi öz gelişimi hem de yaşadığı toplumun gelişimi için etkili olacaktır. Çünkü insan yaşadığı toplumla iç içedir ve toplumda yaşanacak olumlu bir gelişme aynı zamanda insan için de faydalı olacaktır. Birey sadece kendine odaklanırsa yaşadığı toplum gelişme kaydedemez ve bir süre sonra da o toplumun yaşam kalitesi azalır. Bu durumdan otomatik olarak bireyin kendisi de olumsuz etkilenecektir.
“İnsan çevresindeki beş kişinin ortalamasıdır.” Bu çok sık duyduğumuz Jim Rohn’un bir sözüdür. Ek olarak insan sosyal bir varlıktır hayatını tek başına sürdüremez, bir toplum içinde yaşar. Yani daha iyi noktaya ulaşmak, tek başımıza yapabileceğimiz kendimizle sınırlı bir şey değildir. Yaşadığımız toplumun niteliği bizim öz gelişimimiz için de önemlidir. Dolayısıyla yaşadığımız toplumdaki insanlar ile hem kendimize hem de birlikte yaşadığımız topluma dair bir şeyler yapmak hem öz gelişimimiz hem de yaşadığımız toplumun gelişimini sağlar. Bu noktada da aktif vatandaşlık kavramı önemlidir. Çünkü aktif bir vatandaş hem kendini geliştirmenin hem de yaşadığı toplumdaki olumsuz durumları iyileştirmenin, düzeltmenin bilincinde ve bu doğrultuda bir şeyler yapan vatandaştır.
Hayat bize doğduğumuz çevreyi, ortamı ve şartları seçme imkanı sunmaz. Ancak hayatın akışında geleceğimize yön vermek için harekete geçmek, çabalamak hem kendi hayatımızda hem de aynı toplumda yaşadığımız insanların hayatındaki mevcut olumsuz şeyleri değiştirmek için uğraşmak bizim elimizdedir. Ve dünyaya gelen hiçbir insanın birbirine üstünlüğü yoktur. Birisi iyi şartlarda yaşarken başkası daha kötü şartlarda yaşamayı hak etmez. Dolayısıyla başka bir insanın elinde olmadan sahip olduğu olumsuzluklar için bir şeyler yapmak önemli bir davranıştır ayrıca o durumda biz de olabilirdik ve ileride belki de olacağız geleceği hiç birimiz bilemeyiz. Ama geleceğe yön vermek için çabalayabiliriz.
Aktif vatandaşlık birilerinin bir şeyleri değiştirmesini beklemek değil değişime yön vermek ve bunun için harekete geçmektir. Toplumdaki sorunlar, eksiklikler için fikirler üretmek, bu fikirleri de eyleme dökmek ve harekete geçmektir. Aktif vatandaşlık hem kendi geleceğimiz hem yaşadığımız toplum için sorumluluk almak ve değişime öncü olmaktır. Artık harekete geçme ve değişiklik yaratmanın zamanı çoktan gelmedi mi?
Aslı Şahinkaya